hadi sofraya! yemekler hazir...

Kategorie: Uncategorized (Seite 5 von 12)

Eat’n style – Gürme Fuarı ve Argan yağı

Dün benim için unutulmaz bir gündü. Köln’ün gürme fuarını ( Eat’n style) ziyaret ettim. Geçen sene ufak bir salonda yapmışlardı bu fuarı, bu sene Köln şehrinin meşhur fuar alanına aldılar ve gidip, gezmek nasip oldu. Çok güzeldi, çok yeni değişiklikler gördüm. Tariflerini denediğim meşhur ahcıları gördüm ve en çok hoşuma gidip dikkatimi çeken yeni bir yağ öğrendim.


Fas devletine ait bir yağ, ARGAN yağı. Argan ağacı yalnız Fas devletinde yetişen bir ağaç ve yalnız Fas’ın güney batı bölgesinde yetişiyor. Nesli tükenmek tehlikesi ile karşı karşıya bulunan bu güzelim ağaç, şu an korunma altına alınmış. Ağacın yaprakları zeytin ağacına benziyor, meyvası ceviz, fındık gibi sert kabuklu, Türkçe ismi “Fas zeytinağacı” ve bu ağaçtan çıkartılan yağ, havyar gibi çok pahalı ve kıymetli, her gürmenin kullanmak istediği ve tadına bakmak istediği bir yağ. Argan yağı yalnız besin olarak kullanılmıyor, cild ve saç için çok büyük faydaları varmış bu yağın, derinin yaşlanmasını önlüyormuş, çatlamış derinin çabuk iyileşmesine yardımcı oluyormuş. Bu sebepten, cild kremi ve vücud kremi olmak üzere, çeşitli kozmetik malzemeleri yapımın da kullanılıyormuş. Argan yağın da E-vitamini bol miktarda bulunuyormuş. Vücudun kolesterol ayarlaması bakımından büyük yararı varmış. Ne kadar üzücü bir şey, bu kadar çok yararı olan bir ağaç nesli tükenmek ile karşı karşıya. Argan yağının çıkartılması çok zahmetli, meyvalar yerden toplanıyor, güneşte kurutuluyor ve iki ağır taş ile eziliyor. 30 Kg. meyvadan alınan 4,5 Kg. çekirdekten ancak 1 Lt. yağ elde edilebiliyormuş. Ben bu yağın yararlarına ve tadına hayran kaldım. Bu yağı duydu iseniz ve tadına şimdiye kadar bakmadıysanız muhakkak alın ve deneyin derim, eğer duymadı iseniz, araştırın, bulun ve muhakkak tadına bakın. Kısacası benim için çok değişik ve bilgiler ile dolu, güzel bir gün geçti.

Resimleri bu bağlantıdan görebilirsiniz.


Kabak Mevsimi ve Çiftlik Gezisi

Geçen gün bizim her sene sonbahar mevsimin de gittiğimiz çiftliğe gittik. Geçen sene de bahsetmiştim bu çiftlikten. Dolmuş her taraf, yine piramit şeklinde kabakları hazırlamışlar, bol bol resimler çektim. Kabaklardan ayrı likörler, reçeller, peynirler kısacası baharın ve yazın bereketlerinden oluşan bir küçük pazar kurmuşlar sanki. Bir kaç tane Hokaido kabak aldım. Bizim tatlı kabaklarına benzemez Hokaido kabağı, ufaktır, koyu portakal rengi veya kırmızı renktedir. En büyük özelliği kabuğu soyulmadan pişirilir. Geçen sene çorbasını, kızartmasını yapmıştım, bu sene Risotto pilavını denedim, çok lezzetli oldu. Tijen’in sorusu geldi aklıma, „kabak tatlısından başka lezzetleri var mı?“ demişti grubumuza. Sitesine de çok güzel bir kabak resmi koymuş. Ben de önce resimler ile sizleri çiftliğe götüreyim, Risotto tarifini sonra vereyim.

 

Weiterlesen

Limon turşusu

limontursusu-4.jpg

  • Limon
  • Iri deniz tuzu
  • Limon suyu ve su

Limonları iyice yıkayın ve kurulayın. Limonları dik olarak tutup yukarıdan ortaya kadar 4’e bölün yani 2 sefer ortaya kadar kesin. Limonu ters çevirip aynı işlemi tekrarlayın. Limon her 2 tarafından da kesilmiş ve orta kısmında birbirini tutar vaziyette olacaktır. Kesilmiş açık aralıklara bolca deniz tuzunu doldurun. Bir cam kavonoza yerleştirin. Üstüne 1-2 limonun suyunu ve üstleri kapanıcak kadar suyu ilave edip dolaba kaldırın. Limonların üstünün daima su ile kapalı olmasına dikkat edin. Buzdolabın da 1 sene kadar saklanabildiğini de okudum. Içinden limon aldığınız zaman yeni limon ilave edebilirsiniz turşunuza.

Haydi buyrun sofraya, yemekler hazır. Soframız.deÖzgül’ün Sofrası

©2005-2007; metnin ve fotoğrafın her hakkı saklıdır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiç bir yerde kullanilamaz.

« Ältere Beiträge Neuere Beiträge »

© 2025 Soframiz.de

Theme von Anders NorénHoch ↑