Cok güzel bir pazar günüydü bugün. Hava sahane, üstelik hafta sonu. Buranin iklimi nedense bir tuhaftir, yazsam gülersiniz, ama yinede yazayim,. Mesela, is zamani pazartesinden cumaya kadar hava sahane olur, cumartesinden pazartesine kadar hava berbat. Sanki bizlerle oyun yapar Tabiat. Inanin hakikaten böyledir. Zaten bu sene ne bahar görebildik nede dogru dürüst yaz. Ya cok soguk oldu Temmuz ayinda (neredeyse kaloriferleri acmak zorunda kalicaktik düsünün) yada birden cok bunaltici bir sicak. Iste böyle tesadüfen sonbahar baslayinca Tabiat feryatlarimizi mi duydu nedir, birden güzel havalar geri geldi, üstelikte hafta sonuda dahil olmak üzere.
Iste bizde bugünü en iyi sekilde degerlendirelim dedik, bu hic akla gelmiyecek “sürpriz Pazar” gününü.
Ne yapalim? bahcemize gitmeyi pek istemedik daha dün mangal keyfimizi yapmistik.
Her sene adetimizdir, baharda ve sonbahar baslangicinda, bizim buranin meshur “Japon bahcesini” ziyaret etmek. 10.000 qm’lik bir alana kurulmus “Japon bahcesi”, bizleri her sene köprüleri, heykelleri, baliklari, ördekleri, su kablumbagalari ve en mühimi cesitli agac ve cicekleri ile hayretlere ve hayranliga ugratir.
Bu sene dogru dürüst bahar havasi göremedigimiz icin ilk ziyaretimiz yapilmadi Japon bahcesine. Ilkbahari pek göremedik, ama sonbahar daha ilk gününden yüzümüzü güldürdü ve bizde dogru Japon bahcesine dogru yol aldik.
O ciceklerin güzelligi, siril siril akan suyun göz alici parlakligi, sanki bahar yeniden gelmis havasi verdi bize. Ya Kablumbagalar, aman Allahim, nasil sevincliler, günes vurur üstlerine, o günesin verdigi sicaklikla firlamislar su yüzüne, cikmislar agac kütüklerinin üstüne, etrafta merakli boncuk gözlü cocuklar onlari izler. Anneler babalar büyük bir heves ve sabirla cocuklarina izah ederler, kablumbagalarin yasamini. Bu arada kocaman heybetli baliklar suyun icinde salina salina gezerler, buralar bizim mekanimiz dercesine.
Biliyorsunuz hepiniz Japonlarin bahceleri cok degisik, cok göz alicidir. Köprüleri hic eksik degildir Japon bahcelerinin. Televizyonda seyretmistim, evlerinin bahcelerinde dahi ufak köprüleri vardir Japonlarin. Bende bayilirim o köprülere. Tabiki, Japon bahcesi ziyaretimiz nasil yapilir, elimizde kameralarla. Her birimizin elinde kameralar ceke ceke doyamadik. Eve gelince cektigimiz resimlerin adetini görünce hepimiz sasirdik. Isin en zor tarafida bunlardan hangilerini secipte siteye koyayim düsüncesi. Hepsi birbirinden güzel resimler ama mecburen elemelerle bunlari ancak koyuyorum. Güzel gecen bir günü böylelikle sizlerlede paylasmak istedim.
Bu linke girerseniz resimleri izliyebilirsiniz.
==> LINK
Kategorie: Uncategorized (Seite 11 von 12)
Kombucha
En nihayet büyük bir heyecanla bekledigim gün geldi. 15 gündür Kombucha’nin mayalanmasini bekliyorum. Fethiye’nin Kefir ile ilgili yazisini okuduktan sonra. Kefir mayasi ararken tesadüfen Kombucha mayasida buldum, Kombucha Yesil cay ve cesitli taze otlarla (Isirgan otu gibi) yapilan bir cayin icine mayalanip 10 ile 15 gün arasi mayalanmasi bekleniyor.
Evet bugün Kombucha’yi süzdüm ve tabiki büyük bir merakla tadina baktim. Sahane, cok güzel ve ferahlatici bir tadi var. Tadi biraz üzüm suyunu andiriyor. Kombucha yazilanlara ve verilen bilgilere göre Asirlardan beri Cin’de taninan ve sihhate cok yararli enerji ve kuvvet veren cesitli hastaliklara faydasi olan bir icecek.
Kombucha mayasinin görünümü yassi bir mantari andiriyor.
Daha genis bilgiyi isterseniz bu Sitelerden Kombucha ve Kombu alabilirsiniz
En nihayet hepimizin heyecanla bekledigi Portakal agaci’nin ev sahibeligi yaptigi gün geldi.
Sanirim benim gibi sizlerde pazar gününü heyecanla, telasla Mutfakta gecirdiniz. Yemekler, tatlilar, pastalar yapildi. Önceden kitaplar, defterler, Internet iyice arastirildi. Ne yapayim, hangisi güzel olur düsünceleri ile bir tarife karar verildi. Ve en sonunda yapilanlarin güzel fotograflari cekildi. Ne kadar güzel bir sey, hepimizde ayni heyecan ve ayni istekle, bu cagirima kosarak severek gitmemiz.
Gece 24’dü zor bekledim, hazirladigim tariflerimi Siteye koyup, arkadaslarin tariflerini görmek heyecani ile.
Simdi bütün arkadaslarin sitelerini gezdim, aman Allahim hepsi birbirinden güzel. Cok emekler verilmis, Hepinizin ellerine saglik arkadaslar.
Havanin güzelliginden, bugüne planladigim Lasagne yerine siteye, bahcemizdeki Mangal keyfimizin resmini koymayi uygun buldum. Kaburga, izgara köfte, taze mantar, kirmizi ve yesil carliston biberle yaptigimiz izgara.
Yemek sitelerinde hergün dikkatle ve zevkle okudugum sorular ve cevaplari bugün aniden banada yöneltildi! Fethiye beni ebelemis. okumasi güzel zevkli ama sorular bana yönetilince heyecanlandim inaninki.
İlk mutfak maceran neydi, neler hatırlıyorsun?
Mmmmmmmm ilk mutfak maceram hatirlamasi biraz zor aslinda ne kadarda olsa hepimiz cok ufak yaslardan, en basta cay veya kahve pisirerek. mutfak maceralarina basladik degilmi? Ah en mühimi o güzelim pisirilen nefis yemeklerden sonra ortaya cikan bulasiklari yikamakla mutfakla arkadas olduk bence…
Yemek yapma stilini en çok etkileyen kimdi?
Annem. annecigimin pisirdigi yemekleri daima örnek aldim ve bu yasa geldim inaninki hala bazi yemekleri onun yaptigi. pisirdigi lezzetle pisiremiyorum. Daha sonralari yakin zamanlarda Ingiliz ahcisi Jamie Oliver’i onun yemek stilini örnek aliyorum onun pisirdigi yemeklere ilaveler yaparak pisiriyor, yeni yemek cesitleri ortaya cikartmaya calisiyorum. Ama dedigim gibi asil ustam hakiki Türk yemekleri bakimindan annemdir.
Yemeğe ve yemek dünyasına ilgini kanıtlayan bir resmin var mi? Bize göstermek ister misin?
Soruyu okuyunca güldüm nedenmi? Resmim yok ama video kasetim var vallahi 1984 senesinde Almanya’nin WDR Televizyonu icin bir yemek cekimi yapilmisti ve ben o yayinda Yayla corbasi. Karniyarik ve sehriyeli pilav yapmistim. WDR Türk yemek Kitabi yayinlamisti almanyadaki yasiyan bütün Türklerden tarifler topluyarak bu kitabin tanitimi icinde ben yemek pisirmistim o günü hic unutmam üstümde kirmizi bir kiyafet vardi ve halimi düsünün kiyafet kirmizi ben heyecandan kipkirmizi iki kirmizi bir araya gelmisti, Cok heyecanli telaseli bir gün gecmisti ama benim icin anisi unutulmaz ve hala kaseti saklarim.
Mutfakta kendisine karşı fobin olan bir şey var mı? Yaparken avuçlarInI terleten bir yemek mesela?
Düsündüm ama yok, yalniz kolay kolay yapmadigim yani mecbur kalmadikca yapmadigim tatli ve pasta cesitleri, o vazifeyide kizim üstlendi eh o bakimdan rahatim. Yalniz bir tek severek yaptigim un ve Irmik helvasi.
Bir kaç garip yada komik yemek çeşidi söyle, senin çok sevdigin ama senden baska kimsenin sevmeyecegini düsündügün?
Oda yok galiba yalniz ben sandvic yaptigim zaman yaninda meyva yemesini severim üzüm. Elma gibi ama sanirim bunuda benim gibi cok kisi yapar. Aciyi cok severim eksiyide mesela pizanin üstüne bol sulu aci biber koyarim ve zeytinyagi ama dedigim gibi bunlari benim gibi cok kisi yapiyordur.
Hangi üç malzemeden ve yemekten vazgeçmezsin?
Aci, Eksi ve Kräuter (Nane, kekik gibi ). Pilav ve Balik
En çok sevdigin dondurma çesidi?
Kaymakli ve cikolatali aslinda dorndurma pek aramam ama yedigim zamanda yalniz bunlari yerim.
Asla yemeği düşünmediğin birşey?
Her yemegi severim denerim, yemem diyebilecegim bir yemek düsünemiyorum. Her devletin yemeklerini denerim en cok sevdigim Asya taraflarinin yemekleri ve Fransiz yemekleri..
Özel bir yemeğin, spasiyalin var mı?
Balik corbam ve Levrek baligi bugulama. bunuda daha önce yazdigim gibi Jamie Oliver’in yapmis oldugu bir balik yemeginde gördüm kendime göre biraz degistirdim.
Buraya eklemek ve cevabını vermek istediğin bir soru var mı?
Düsündüm ama yok, yalniz bende Fethiye’nin yorumuna katiliyorum hakikaten insan kitaplardanda yemek pisirmesini ögrenebilir mühim olan yemek pisirme zevki olsun.
Seni sobeleyen aşçı?
Fethiye
Senin sobelediğin 3 aşçı?
Cimcime, Tuhfe, ?? (fikir verirseniz sevinirim)
Kim kimi sobelemiş bulmak için:
http://www.deliciousdays.com/archives/2005/06/12/tcnd/#map
Neueste Kommentare